Yağ Asitleri ve Kardiyovasküler Hastalıklar

Vücudumuzda neredeyse her organdan iki tane var; iki böbreğimiz var, iki gözümüz var, iki akciğerimiz var ama sadece bir tane kalbimiz var. Peki bu bir tanecik organımızı nasıl koruyoruz? Belki de asıl soru şu olmalı koruyabiliyor muyuz ? Stresten, sigaradan uzak durmak, bol bol egzersiz yapmak herkesin bildiği bir gerçek. Peki diyetimize, yediklerimize içtiklerimize yeteri kadar özen gösteriyor muyuz ? Çoğumuzun cevabı hem evet hem de hayır. Belki birkaç gün yediklerimize dikkat ediyorsak birkaç gün yediklerimize dikkat etmiyoruz. Oysa belki de dikkat edilmesi en kolay yollardan biri yediklerimize içtiklerimize dikkat etmektir. Şimdi gelin kardiyovasküler hastalıklarla yağ asitleri arasındaki ilişkiyi birlikte inceleyelim. Yağ asitleri, doymamışlık derecelerine veya “hayvansal yağ” veya “bitkisel yağ” olup olmadıklarına göre “iyi” veya “kötü” gruplara ayrılmıştır. Bugün, yağ asitlerinin etkilerinin karmaşık olduğu ve molekül yapısına göre büyük ölçüde değiştiği görülmektedir. Tartışmalar, omega-6 çoklu doymamış yağ asitlerini çevrelemektedir; çünkü kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyelerini düşürmelerine rağmen, aşırı alımların kardiyovasküler fayda ile ilişkili olduğu görülmemektedir. Omega-3 yağ asitlerinin kardiyovasküler koruyucu etkiler sergilediği bilinmektedir [1].

Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltmada Beslenme

Kardiyovasküler hastalık (KVH), yılda 17,3 milyon ölüme neden olan küresel ölüm nedenidir. KVH’yi küçük bir yüzdeyle bile azaltan önleyici tedavi, küresel ölçekte, KVH geliştiren kişilerin sayısını ve bunlara bakma maliyetlerini önemli ölçüde azaltabilir. 1961’den beri, Amerikan Kalp Birliği (AHA), KVH riskini azaltmak için diyet doymuş yağında bir azalma önerdi. Diyetteki doymuş yağı azaltmaya yönelik bilimsel gerekçe, doymuş yağın, aterosklerozun önde gelen bir nedeni olan kötü kolesterolü (LDL) arttırma konusundaki etkileridir. Çeşitli hayvan deneylerinde ateroskleroza neden olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, doymuş yağ tüketiminin azaltılması ve çoklu doymamış yağ ile değiştirilmesi KVH görülme sıklığını azaltmıştır [2].

Yağ Asidi Türleri 

Ana diyetsel yağ asidi türleri; trans, doymuş, çoklu doymamış (omega-3, omega-6) ve tekli doymamış yağ asitleridir. Yapılan bilimsel çalışmalar ile trans ve doymuş yağların olumsuz sağlık etkileri kanıtlanmıştır; her ikisi de KVH riskini artırabilir. Trans ve doymuş yağ tüketimini sırasıyla enerji alımının %1 ve %7’sine düşürülmesi önerilmiştir. Kalp damar sağlığı için diyetteki doymuş ve trans yağların omega-3 ve 6 çoklu doymamış yağlar veya tekli doymamış yağlar ile değiştirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Ancak, doymuş en uygun miktarlar henüz tanımlanmamıştır. Çalışmalar, omega-6 tüketiminin enerji alımının %10’una kadar sınırlandırılmasının ve bununla birlikte yeterli miktarda esansiyel yağ asitlerinin tüketilmesinin önemini ortaya koymaktadır. Son veriler, tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengin diyetlerin, özellikle esansiyel yağ asitleri ile desteklendiğinde, kalp damar sağlığını koruyucu etkilerini göstermektedir. Tekli doymamış yağ asitlerinin yağ yakımı, enerji metabolizması, iştah, kilo kontrolü ve kolesterol metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynadığı öne sürülmüştür. Bu olumlu etkiler, tekli doymamış yağ asitlerinin, özellikle toplam enerjinin % 20’sine kadar tüketiminin güvenli olduğu belirtilmiştir, diğer yağ asitlerinin yerine koymak için tercih edilebilecek seçenek olarak gösterebilir [3].

Trans yağ asitleri, doymamış yağların hidrojenlenmesi veya geviş getiren hayvanların midesinde biyohidrojenasyon ile üretilir. Margarin yüksek trans yağ içeriğine sahiptir. Bir dizi çalışma trans yağ tüketiminin kötü kolesterol (LDL) seviyelerini yükselterek kardiyovasküler hastalık riskinin (KVH) arttırdığını göstermiştir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü, insan diyet yağındaki trans yağ içeriğinin %4′ ün altına düşürülmesi gerektiğini bildirmişlerdir [4]. 

Omega-3 yağ asitlerinin ana diyet kaynakları, balıkların yanı sıra fındık, ceviz ve chia gibi yağlı tohumlar ve kimi bitkisel yağlardır. Omega-3 yağ asitleri, özellikle deniz kaynaklarından üretilenler, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde oldukça yararlıdır. Omega-3’ler kalp damar koruyucu (kardiyoprotektif) etkilerini, inflamasyonun azaltılması ile  pıhtılaşmada rol oynayan prostaglandinlerin üretiminin düzenlenmesi de dahil olmak üzere birçok mekanizma yoluyla uygularlar [5]. 

Sizde de trans yağ tüketiminizi kısıtlayıp doymamış yağ tüketiminizi arttırarak kalp sağlığınıza destek olun!

 
REFERANSLAR
  • [1]. Jean-Michel Lecerf, Fatty acids and cardiovascular disease. Nutrition Reviews, Volume 67, Issue 5, 1 May 2009, Pages 273–283.
  • [2]. Sacks FM, Lichtenstein AH, Wu JHY, Appel LJ, Creager MA, Kris-Etherton PM, Miller M, Rimm EB, Rudel LL, Robinson JG, Stone NJ, Van Horn LV; American Heart Association, Dietary Fats and Cardiovascular Disease: A Presidential Advisory From the American Heart Association. Circulation. 2017 Jul 18;136(3):e1-e23. doi: 10.1161/CIR. 
  • [3]. Hammad S, Pu S, Jones PJ, Current Evidence Supporting the Link Between Dietary Fatty Acids and Cardiovascular Disease. Lipids. 2016 May;51(5):507-17. doi: 10.1007/s11745-015-4113-x. Epub 2015 Dec 30.
  • [4]. Iqbal, mohammad perwaiz iqbal. (2014). Trans fatty acids – A risk factor for cardiovascular disease. Pakistan journal of medical sciences. 30. 194-197. 10.12669/pjms.301.4525.
  • [5]. Defilippis, Andrew & Blaha, Michael & Jacobson, Terry. (2010). Omega-3 Fatty Acids for Cardiovascular Disease Prevention. Current treatment options in cardiovascular medicine. 12. 365-80. 10.1007/s11936-010-0079-4.