Bir Antioksidan olarak Vitamin E

Tükettiğimiz besinlerin içeriğinde yer alan vitaminler farkında olmasak da vücudumuzun düzenli işleyişinde önemli bir yere sahip. Bunlardan biri de E vitamini. E vitamini, bazı gıdalarda doğal olarak bulunan, antioksidan aktiviteye sahip yağda eriyen bir vitamin çeşididir ve vücudumuz tarafından sentezlenemez. Çoklu doymamış yağ asitlerinin oksidasyonla zarar görmesini engellediği ve serbest radikalleri yok edebildiği için gıda ve kozmetik ürünlerinin içinde de sıklıkta kullanılmakta.

Antioksidan Metabolizması ve E vitamini

Yapılan araştırmalara göre; hücrelere zarar veren serbest radikaller, kanser ve kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde rol alırlar. Serbest radikaller en basit tanımıyla eşleşmemiş elektronu bulunan yapılardır, elektronlar çift halinde bulunmak istediklerinden reaksiyona girmek için hızla ve düzensiz bir biçimde etrafa saldırırlar ve reaktif oksijen radikalleri (ROS) oluşturmak için oksijen ile hızla reaksiyona girerler. Vücuda alınan besinler enerjiye dönüşürken ROS oluşur ve antioksidanlar hücreleri ROS’un zararlı etkilerinden koruyabilir. Vücut aynı zamanda sigara dumanı, hava kirliliği ve güneşten gelen ultraviyole ışınları gibi çevresel problemlerden de serbest radikallere maruz kalmaktadır. 

E Vitamini, yağların oksidasyonuna uğradığı zaman oluşturduğu ROS üretimini durduran, yağda çözünen bir antioksidandır. Bu yüzden araştırmacılar E vitamininin serbest radikallerle ilişkili kronik hastalıkların önlenmesine veya geciktirilmesine yardımcı olduğuna dair görüşler ileri sürmektedirler.

Kalp hastalıkları 

Kan damarlarını genişleten ve pıhtılaşmayı azaltan E vitamininin koroner kalp hastalığını (KKH) önlemeye ve geciktirmeye yardımcı olabileceği bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. İn vitro (yapay koşullarda yapılan deneyler) çalışmalar E vitamininin LDL kolesterolünün oksidasyonunu azalttığı ve aterosklerozu önlemek için önemli bir başlangıç ​​adımı olduğunu düşündürmektedir. E vitamini kalp krizi veya venöz tromboemboliye yol açabilecek kan pıhtılarının oluşumunu önlemeye yardımcı olabildiği gösterilmiştir. Bazı çalışmalar, yüksek E vitamini alımının kalp hastalığı oluşma oranını düşürdüğünü, Koroner Kalp Hastalığında ölüm riskini azalttığını belirtmiş ve günde 400 IU doğal E vitamini alan katılımcıların daha az kardiyovasküler olay yaşadıklarını göstermiştir.

Kanser

E vitamini gibi antioksidan mikronutrientler, hücre bileşenlerini, kanser gelişmesine katkıda bulunabilecek serbest radikallerin (etrafa saldıran yapıların) zararlı etkilerinden korurlar. E vitamini ayrıca gıdalardaki nitritlerden midede oluşan kanserojenik yapıların oluşumunu engelleyebilir ve bağışıklık fonksiyonunu arttırarak kansere karşı koruyabilir. 

Göz hastalıkları

Yaşa bağlı görme kaybının en sık nedenleri arasında maküla (görmeye yarayan yapılardan biri) dejenerasyonu ve katarakt bulunmaktadır. Oluşum sebebi tam olarak bilinmese de oksidatif stresin (yine serbest radikaller) kümülatif etkilerinin rol oynadığı düşünülmektedir. Bu koşulları önlemek veya tedavi etmek için yine E vitamininin antioksidan fonksiyonları kullanılabilir. Yüksek dozlu E vitamini alan kişilerin, maküla dejenerasyonu geliştirme riskinin, düşük doz alanlara göre yaklaşık % 20 daha az olduğunu bulunmuştur. 

Bazı gözlemsel çalışmalar, E vitamini takviyeleri ile katarakt oluşumu riski arasında potansiyel bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. E vitamini takviyesi alan ve vitamin düzeyinin yüksek olduğu katılımcılarda lens netliğinin daha iyi olduğunu bulmuştur.

Bilişsel Sorunlar

Beyin nöronal hücre zarları yüksek oksijen tüketirler ve bol miktarda çoklu doymamış yağ asitlerine sahiptirler. Araştırmacılar, zamanla nöronlara karşı oluşan kümülatif hasarın Alzheimer gibi bilişsel gerileme ve nörodejeneratif hastalıklara sebep olduğunu ve yeterli miktarda ek gıda olarak alınan antioksidanların koruma sağlayabileceğini öne sürmektedir. 

65–102 yaşlarındaki bireylerde yapılan bir çalışmada 3 yıl boyunca gıda ve takviye olarak E vitamini alan bireylerde daha az bilişsel sorun görüldüğü belirtilmiştir. 

Özetle araştırmaların çoğu , bilişsel performansı korumak, kalp hastalıklarını ve kanseri önlemek aynı zamanda yaşlılığa bağlı görme problemlerini azaltmak için -tek başına veya diğer antioksidanlarla birlikte- E vitamini tüketimini desteklemektedirler.

Kaynaklar

  • Traber MG. Vitamin E. In: Shils ME, Shike M, Ross AC, Caballero B, Cousins R, eds. Modern Nutrition in Health and Disease. 10th ed. Baltimore, MD: Lippincott Williams & Wilkins, 2006;396-411.
  • Institute of Medicine. Food and Nutrition Board. Dietary Reference Intakes: Vitamin C, Vitamin E, Selenium, and Carotenoids . Washington, DC: National Academy Press, 2000.
  • Chong EW-T, Wong TY, Kreis AJ, Simpson JA, Guymer RH. Dietary antioxidants and primary prevention of age-related macular degeneration: systematic review and meta-analysis. BMJ 2007;335:755. 
  • Weitberg AB, Corvese D. Effect of vitamin E and beta-carotene on DNA strand breakage induced by tobacco-specific nitrosamines and stimulated human phagocytes. J Exp Clin Cancer Res 1997;16:11-4. 
  • Sano M, Ernesto C, Thomas RG, Klauber MR, Schafer K, Grundman M, et al. A controlled trial of selegiline, alpha-tocopherol, or both as treatment for Alzehimer’s disease. N Engl J Med 1997;336:1216-22.