Modern Çağda Yeni Bir Beslenme Alışkanlığı: Fonksiyonel Gıdalar

Teknolojinin gelişmesi hayatımızı kolaylaştırırken aynı zamanda yaşam standartlarımızı da değiştirmeye başladı. Bilgiye ulaşmanın kolaylığı ve eğitim alanındaki ilerlemeler ile ticaretin küreselleşmesi birleşince tüketicilerin de özellikle beslenme konusunda beklentileri değişti. Gıdalardan kaynaklanan sağlık sorunlarına çözüm arayışları, tüketicilerin iyi beslenme, daha uzun bir ömür ve tedavi masraflarını azaltma isteği, besinlerin yeni formlar almalarına neden oldu. Bu noktada gıda, teknoloji ve mühendislik alanları ortak çalışarak organik tarım uygulamaları ile güvenilir gıdaların tüketicilere sunulmasını sağladı. Tüketim pazarında önemli bir yer edinen ve her geçen gün talebi artan bir diğer gıda türü ise fonksiyonel gıdalar.

1. Fonksiyonel Gıda Nedir?

En yalın tanımıyla fonksiyonel gıda kavramı temel beslenme haricinde sağlığa faydalı olan, normal tüketilen gıdalara benzese de daha faydalı olması için geliştirilmiş gıdalar olarak açıklanabilir. Bu tanıma ek olarak Avrupa Birliği Fonksiyonel Gıdalar Komisyonu, Uluslararası Gıda Enformasyon Konseyi ve Uluslararası Yaşam Enstitüsü’nün yaptığı tanımların ortak noktası da fonksiyonel gıda bileşenleri sayesinde insan sağlığını iyileştiren ve hastalık oluşumunu önleyen yapılara sahip gıdalar olduğudur.

2. Fonksiyonel Gıdaların Tarihi

M.Ö. 1000’lede bile fonksiyonel gıdaların önemi bilindiğinden ve tedavi amaçlı olarak Çin’de ilaç yapımında bitkiler ile birlikte kullanılmıştır. 1980’li yıllarda ilk fonksiyonel gıda üretimi Japonya’da yapılmış ve Amerika gıda pazarında hızla büyümeye başlamıştır.  Probiyotikli yoğurt ve fermente sütler, izotonik içecekler Avrupa’da oldukça fazla tüketilirken Türkiye’de kefir ve yoğurt gibi gıdalar tüketicilere sunulmuştur. Fonksiyonel bir gıda batıda gıda endüstrisinin büyüyen kolu olurken doğuda geleneksel beslenme kültürün bir parçası olarak görülmektedir.

3. Fonksiyonel Gıdaların Diğer Besinlerden Farkları

Günlük beslenmenin bir parçası olan fonksiyonel gıda çeşitleri grubuna girebilecek besinler, hiç işlem görmemiş likopen yönünden zengin domates, bolca beta karoten içeren havuç gibi yiyecekler ya da zararlı maddesi yani sodyumu azaltılmış bir tuz da olabilir.  Ayrıca genetik mühendisliği sayesinde zenginleştirilmiş değerlere sahip olup istenildiğinde tüketilebilme özellikleri sayesinde ilaç kategorisinde de değillerdir.

Geleneksel gıdaların değiştirilen formaları haricinde fonksiyonel gıda olarak ginseng, keratin, folik asit, çinko, demir ile diğer vitamin ve mineral katkılı içecekler, kalsiyumlu süt ve yulaflı, soyalı margarin, lifli bisküviler ve diğer tahıllar, omega3 içeren yağ gibi gıdalar üretilmiştir.

4.  En Çok Tüketilen Fonksiyonel Gıdalar Hangileridir?

Alerjik etki göstermeyen ve güvenirliği onaylanan fonksiyonel gıdalar tüketildiğinde sağlık üzerinde olumlu etki yapıp yaşam kalitesini artırmaktadır.  Günlük beslenme rutinlerimizde en çok süt ürünleri, şekerli gıda ve içeceklerden aldığımız fonksiyonel gıda örnekleri aşağıdaki gibidir.

Prebiyotik Gıdalar: Sindirim için faydalı olan probiyotiklerin artmasını sağlayan gıdalardır.

İçecekler: Kolestrolün düşürülmesinde etkili olan omega3 ve soya, göz için lutein, kemiklerin güçlenmesi için inulin içeren vitamin yönünden zengin alkolsüz içeceklerdir.

Tahıllar: Bağışıklık sistemine etki eden ve beta glukan içeren besinlerdir.

Esmer ekmek özelliğine sahip ekmekler ile sterol, stenol, omega3 ve vitamin eklenmiş peynir, süt, yumurta ve yağlar da fonksiyonel gıda sınıflandırılması içerisindedir. Ayrıca etlere de yağ asitleri ve probiyotik eklenmesi üzerine çalışılmaktadır.

Kaynaklar